Başladığımız noktaya geri dönmedik sadece kafamızı çevirip, geçmişi gözden geçirmeye karar verdik. Bir dönem veteriner hekimlerin yalnızca hayvanlarda gözlemlediği virüs olan Koronavirüs artık her canlıda görünür hale geldi. Nerden bilinebilirdi, milyonlarca kilometre uzaktaki bir insanın yarasa yemesi sonucunda bu virüsün yayılacağı!
Çin’in Wuhan Kenti’nde, ortaya çıkan bu virüs tüm Dünya’ya yayılmaya başlarken diğer yandan bu virüsün önüne geçebilmek için çeşitli aşı denemeleri gerçekleştirilmeye başlandı. İnsanlar oluşan korku ve panik ile çeşitli tedbirler aldı. Sokağa çıkma yasakları, el dezenfektanı, maske kullanımı… ve benzeri değişiklikler de bu alınan tedbirler arasında. Her şeyin normalden çıkıp, anormale evrildiği sürece girildi.
Buraya kadar tamam diyebiliriz.
Peki, bundan sonrası?
Koronavirüs hayatımızı her alanda etkiledi. Bu etkilerin bazıları olumlu yönde iken bazıları ise olumsuz bir şekilde karşımıza çıktı. Sahi Koronavirüs’ ten önceki hayat nasıldı? Unutuldu.
Koronavirüs’ü tanımadan önce Koronavirüs kimdi?
Çeşitli kaynak taramaları sonucu elde edilen bilgilere göre Koronavirüs; “1960’lı yıllarında keşfedilmiş, hafif, orta ve ağır şekilde görülmektedir. Aynı zamanda 2002 yılında çıkan SARS ve 2012 yılında çıkan MERS virüsü ile aynı grupta yer alıyor. Hayvandan insana bulaştığı zaman mutasyona uğrayarak, kontrol edilemez hale gelebilir.” Şeklinde bilgiler yer alıyor.
Virüsler küçük olduğu kadar etkisi de bir o kadar büyük. Tüm Dünya’yı tek bir düzene oturtan, insanlığı dizginleyen bir mikroskobik virüsün, bundan sonraki hayatta da yer alacağı ortada. Hayatın her alanında el dezenfektanları, maske ve eldiven kullanımları ve diğer tedbirler ile yaşamaya devam edilecek.
Koronavirüs ile değişen alışkanlıklarımız
Oluşan yeni düzende dengelerin ve günlük yaşamın koşullarının değiştiğini, bundan sonra insanlığı nelerin beklediğini merak konusu oldu. Koronavirüs adı altında alınan tedbirlerin, bundan sonra bu kadar sıkı bir şekilde alınmaya devam mı edilecek? Yoksa aşı bulunduktan sonra eskiye geri mi dönülecek?
-Bunun için şu an bir şey söylemek doğru olmaz. Çünkü Korona bizlere bir gün sonrası için plan yapmamayı, tahmin yürütmemeyi öğretti. Üretimden tüketime, eğitimden sosyal faaliyetlere, ulaşımdan dini faaliyetlere kadar değişimin yaşandığı bu süreç hayata farklılıklar kattı. Kimileri bu süreci evinde kendine odaklanarak kendini geliştirme yolunu seçmiş, kimileri ise içinde bulunduğu imkanlar dahilinde bir şeyler yapmaya çalıştı.
O halde 2020’den daha doğrusu 2019’un aralık ayından bu yana hayatımızda neler değişti bakalım.
- Zihinsel mesafeleri kaldırarak, fiziksel mesafe önlemlerini aldık. Sosyal mesafe kavramı girdi hayatımıza. Kalabalık ortamlarda insanlarla aramızda bir buçuk metre olacak şekilde mesafe koymayı öğrendik.
- Meğer ağız ve burnumuzun kapalı olmaması bir şükür sebebiymiş. Bunu maske hayatımıza girince anladık. Önceleri sadece hasta iken taktığımız maskeyi şimdi günlük yaşamımızda olmazsa olmaz parça haline geldi.
- Artık tereddüt ettiğimiz için dokunma eylemini hayatımızdan çıkardık. Otobüse, arabaya, markete eldiven takmadan giremez olduk. Markette meyve sebze seçerken bile eldiven takmaya başladık.
- El dezenfektanı önceleri cerrahların kullandığı bir malzeme iken şimdi herkesin çantasında mutlaka bulunması gereken bir ihtiyaç haline geldi. El dezenfektanı virüsü tamamen bitirmese bile en azından yayılmasını önleyen bir dezenfeksiyon malzemesidir.
- Virüsün daha çok solunum yolu ile bulaştığını biliyoruz. Bu yüzden kalabalık ortamlardan kaçınarak, Market, kıyafet ve benzeri birçok ihtiyacımızı temassız teslimat seçeneği ile internet üzerinden yapmaya başladık.
- Eğitimler artık çevrimiçi ortama geçti. Öğrenciler daha doğrusu eğitim gören her birey artık yüz yüze yerine çevrimiçi eğitimle zamandan ve masraftan tasarruf edebilir hale geldi.
- Dezenfeksiyon ürünlerine (el dezenfektanı, sıvı dezenfektan, çamaşır suyu vb.) birçok ürüne talep artmaya başladı.
- Temizlik anlayışı, titizlik boyutuna geçti.
- Home- Office yani evden çalışma sürecine geçildi. Evde gerekli ortam hazırlanarak, mesai saatleri içerisinde insanlar işlerine devam etti.
- Toplu alanlarda HES kodu zorunluluğu getirildi.
- Çocukların oyun kavramları değişti.
Kısacası hayatımız baştan sona değişti.
Kapalı Yaşamı Nasıl Avantaja Çevirebiliriz?
Öncelikli olarak şunu belirtmek gerek; evde kendinizi izole etmek Koronavirüs’e yakalanmayacağınız anlamına gelmiyor. Evde kalındığı her süre daha dikkatli ve titiz davranılmalı. Evin bir ortak yaşam alanı olduğu unutulmamalı ve temizliğe iki kat fazla dikkat edilmeli.
Günlük rutin temizliğin yanı sıra çamaşır suyu veya el dezenfektanı haricinde evde bulunan dezenfeksiyon ürünleri ile yaşam alanınızı steril hale getirebilirsiniz. Burada önemli bir husus ise ev temizliği için alacağınız hijyen malzemelerine dikkat etmeniz. Kullanım yerleri farklı olan hijyen ürünlerini her yerde kullanmanız doğru değil. Bu yüzden aldığınız el dezenfektanı, çamaşır suyu ve diğer dezenfeksiyon ürünlerinin kullanım şartlarını okumalısınız.
İçinde bulunulan pandemi sürecinden dolayı getirilen sokağa çıkma yasakları, kafeler ve restoranları kapanması insanı sosyallikten uzaklaştırdı. Birey hayatın telaşına kapılmış giderken, bir an kabuğuna çekilmek zorunda kaldı. Kabul edelim ki, aniden gelişen bu olaya adapte olabilmek oldukça zordu. Koronavirüs hayatımızdan tam anlamıyla çıkmadığı müddetçe bu durumla sıkça karşı karşıya kalacağız. Bu nedenle bu kapalı yaşam nasıl verimli hale getirilebilir? Sizler için derledik.
- Öncelikle psikolojik olarak kendini buna hazırlamalısın. Konsantrasyonunu toplayıp, planlar yapmaya başlamalısın.
- Kendinde eksik bulduğun konuları not etmeli ve buna göre çizelge oluşturmalısın.
- Bir günde birden çok konulara eğilim gösterirsen dikkatin dağılabilir ve yapacağın aktiviteden sıkılmaya başlarsın. Bu yüzden her güne farklı aktivite dağıt. Eğer bir çalışan isen önceliğin iş saatlerini ayarlamak olmalı.
- Spor yapmaya başla. Evde kaldığın süre içerisinde beden ve zihin sağlığını koruyabilmek için kendine spor alışkanlığı kazandır. Hem böylece daha zinde olacaksındır.
- Kitaplığına göz at. Öncelikle kitaplarını alfabetik sıraya veya okuyup okumadığın şekilde düzene koyabilirsin daha sonra okumadıklarını okuyarak devam edebilirsin.
- Bir dil bir insan, iki dil iki insan. Evet, bir dil öğrenebilirsin çünkü bunun için bolca vaktin olacak. Her gün kelime ezberleyebilir, pratiğe dökebilirsin.
- Birçok eğitim online olmaya başladığı için online eğitimlere göz at. Kendine uygun eğitimler bulduğunda kesinlikle katıl, bu süreçte sertifika biriktirmen ilerisi için koluna bir bilezik.
- Günlük rutin temizliğin arasına haftada iki defa yada bir defa genel temizlik ekle. Bu temizlikte hareket etmeni sağlayacaktır.
- Daha önce fırsat bulamadığın için izleyemediğin dizi, filmleri listele ve onları izlemeye başlayabilirsin. Hatta bu film ve diziler yabancı ise İngilizceni geliştirmek açısından dublajlı izleme. Bilmediğin kelimeleri kaydet ve her gün ezberlenecek kelimeler arasına ekle.
- Mutfak becerilerini geliştir. Artık herkesin evinde internet olduğunu göz önünde bulundurursak, internetten farklı tariflere ulaşarak yeni tatlar deneyebilirsin.
- Çocuğunuz var ise çocuğunuzu geliştirecek ve onunla güzel vakit geçirebileceğiniz oyunlar geliştirin. Böylelikle onu teknolojiden biraz olsun uzaklaştırabilirsiniz.
- Keşfetmeye cesaret edemediğiniz bir yeteneğinizi keşfedin. Resim çizmek, yeni bir müzik aleti çalmayı öğrenmek gibi farklı alanlarda kendinizi geliştirebilirsiniz.
- Sevdiğiniz usta isimlerin sosyal medya platformları üzerinden yaptığı canlı yayınları takip edebilirsiniz.
- Günlük tutun. Bugünler bittiğinde ne kadar yol kat ettiğinizi görebilmek için günlerinizi yazılı bir şekilde kaynak haline getirin
- Negatif duygu yüklü müzikler sizin depresyona girmenize neden olacağı için daha çok bu süreçte pozitif enerji yüklü müzikler dinlemeye özen gösterin.
- Birçok toplu alanlar kapalı olduğu için etkinlikler uzaktan sanal ortamda yapılmaya başlandı. Ailenizle birlikte bu sanal etkinliklere katılarak motivasyonunuzu artırabilirsiniz.
- Bu süreçte sürekli teknolojik aletlerle iç içe olmak sizi zihinsel olarak yorabilir. Bu yüzden haftada en az iki gün telefon ile aranıza mesafe koyun ve kendinizi dinlemeye çalışın. Ne yapmak istiyorsunuz? Kendinize neler kattınız? Bunları gözden geçirin.
- Kıyafet dolabınızı düzene koyun. Kendinizi minimal bir alan oluşturun. Kalabalık insanın ruhunu yorar. Eşyalarınızı gerekli ve gereksiz olmak üzere ayırın. Unutmayın sizin için gereksiz olan bir şey başkası için gerekli olabilir. Onu atmak yerine ihtiyacı olan birine verebilirsiniz.
- Belirli bir metrekare alanda hareketleriniz kısıtlı olabilir ve sağlık açısından sizi olumsuz etkileyebilir. Hareketsizliğin üstüne yedikleriniz ve içtiklerinizi eritememek sağlığınızı riske atar. Yediklerinize ve içtiklerinize bu süreçte daha dikkat etmelisiniz.
Öneriler bizden uygulaması sizden. Bu önerileri dikkate alarak kapalı yaşamı verimli hale çevirmek tamamen sizin elinizde.
Koronavirüs ’ten korunmanın yolları
İnsan vücudunu programlanmış bir bilgisayar gibi düşünecek olursak, Koronavirüs’ü ona saldıran bir sistemsel virüs olarak nitelendirebiliriz. Bilgisayarı virüsten arındırmanın yolu çeşitli programlarla gerçekleştirilirken, bir daha virüs bulaşmaması için de çeşitli önlemler alırız. İşte Koronavirüs’ün yayılmaması ve bulaşmaması için çeşitli yollar belirlendi. Bunlar;
- Her şeyin başı sağlık, sağlığı sağlayan şey ise temizliktir. Kişi önce kişisel temizliğine daha sonra yaşam alanı temizliğine önem vermelidir.
- Bakteriden korunmanın temel prensibi el hijyenidir. Ellerinizi el dezenfektanı ile dezenfekte edebilirsiniz. Tabii bulunduğunuz yerde su ve sabun varsa önceliğiniz onlarla el temizliğini sağlamak olsun.
- Cerrahi maske takmayı ihmal etmeyin. Korona salgın döneminde maskeye talep arttığı için birçok maske üretici ortaya çıktı fakat üretilen her maske Korona’dan koruyor diyemeyiz. Bu yüzden maske alırken katına ve koruyuculuğunu ön plana alın.
- Marketlerde, alışveriş merkezlerinde, ortak kullanım alanı olan lavaboda, toplu taşıma araçlarında mutlaka elinize kullan at eldiven takın. En çok mikrobun kapı kollarında, butonlarda, merdiven direklerinde olduğunu da unutmayın.
- Yukarıda bahsettik ama yine söyleyelim. İnsanlarla aranızda bir buçuk metre mesafe açın.
- Teknolojik aletlerinizi özellikle telefonunuzu sürekli steril bir hale getirin.
- Kredi kartlarınızı temassız olarak kullanın. Unutmayın ki en çok elden ele dolaşan nesne kredi kartı ve otobüs kartlarıdır.
- Dışarıda giydiğiniz kıyafetlerinizi direkt olarak makineye atın ve kısa devrede de olsa yıkayın.
- El dezenfektanı gibi kişisel dezenfeksiyon malzemelerini evde kullanmayın çünkü etkisi olmayacaktır. Evinizde çamaşır suyunu ve benzeri ürünleri tercih edin. Bunu direkt zemine değil, sulandırarak kullanın.
- Dışarıdan gelen poşetleri, kargo paketlerini sprey dezenfektan ile dezenfekte edin ve havalandırıp öyle dokunun.
- Evinizi iki saate bir havalandırın, içerdeki havayı yenileyin.
- Evcil hayvanlarınızın temizlik ve bakımına daha dikkat edin. Mama ve su kaplarını sirkeli su ile iki günde bir dezenfekte etmeye çalışın, kumunu sürekli temizleyip değiştirin.
Artık yukarıdaki tedbirler çerçevesinde yaşam şeklimiz değişti ve değişmeye devam edecek. Bu duruma uyum sağlayarak Koronavirüs’ü tamamen yok edemesek de, bulaşmasını ve yayılmasını önleyebilir bunun yanı sıra durumu avantaja çevirerek kendimizi geliştirebiliriz. Kendimizi değilse bile sevdiklerimizi düşünerek bu tedbirleri uygulamaya çalışalım. Sağlıkla kalın.